Haberler Karambol Bilardo

 

Karambol Bilardo - 3 Bant - Bert'in Köşesi (NED)

12 isimle Verhoeven Açık 2019

Yayınlayan . 17 Ağustos 2019

12 isimle Verhoeven Açık 2019

© Kozoom

Önümüzdeki İstanbul Survival, LG+ Cup, Veghel Dünya Kupası ve Randers'taki Dünya Şampiyonası'nı dört gözle bekliyoruz. Birkaç hafta içinde, Verhoeven Açık 2019, hepimiz için silinmekte olan bir anı olacak. Geçen hafta New York'ta bulunarak harika bir 3 bant turnuvası izledim. Turnuvanın başlangıcında atmosferde biraz hayal kırılığı vardı: güçlü Korelilerin çoğu gelmemişti, Vietnamlılar katılımlarını iptal etmişlerdi. Sadece birkaç Güney Amerikalı gelmişti. Ancak katılımcılara ilham verildi ve bir gün bile önemli bir sonuç alınmadan geçmedi. Gözüme çarpan on iki oyuncundan aldığım izlenimlerimi derledim. Umarım kalan 90 kişi (bazıları çok iyi iş çıkardı) bana karşı tavır almayacaktır. 

Khalil Diab: Bazılarınız şunu bile diyebilir: "Bu da kim?" Çünkü Khalil sadece herhangi biri değil. Daha genç yaşlarında Mısır adına Balkline 47/2 Dünya Şampiyonası oynadı, daha sonra yaratıcı çözümleri ile tanınan 3 bant oyuncusu oldu. Şimdi, 84 yaşın olgunluğunda, hala sayı üretebilir ve seri yakalayabilir durumda. New York'ta ilk turlardan üst tura çıkmayı başardı ve sonra Dion Nelin'e 35-34 kaybetti. Bu sevimli veteranın oyunu için beğeni işareti çakıyorum. 

Dan Johansen: İyi huylu Danimarkalılardan biri olan Carom Cafe'deki başka bir oyuncu. Dan; yoğun kahkahalardan, işinden ve bilardodan hoşlanıyor. Oyuncu olarak, genellikle 1.000 barajının altında kalır. Ancak bir sponsor olarak en iyiler arasında yer alıyor. Geleneksel Verhoeven açık müzayedesinde herkes teklif veremez, kazanamaz ve başka bir oyuncuyu turnuvaya geri koyamaz. Danimarkalı Dan gibi adamlara ihtiyacımız var.

Raymon Groot: Şu anda New York'ta yaşayan Hollanda asıllı genç sporcu, kötü bir hafta yaşadı, ancak yaptığı bazı şeyler mükemmeldi. Finalist Seo'yu ve dünyanın en iyi 10 oyuncusu arasında olan Sidhom'u yenerek grubunu birinci olarak tamamladı. 35 sayıyı 15 ve 16 isteka yaparak, oyununu geliştirdiğini gösterdi. 

Gerhard Kostistansky: Tecrübeli Avusturyalı sporcu, gözlerden kaybolmuş gibi görünüyordu. Uluslararası başarı almadan birkaç sezon geçirdi. Bu yıl müthiş bir konsantrasyon ve oyun ile geri döndü. Grubunda 1.370 genel ortalama ile 4. sıraya oturdu. Gerhard sahalara geri döndü. 

Harry Pena: Semih Saygıner'in başı çektiği A grubunu üç oyuncu, yedi galibiyet ve iki mağlubiyet ile tamamladı: Myung-Woo Cho, William Oh ve Harry Pena. Cho, averajı ile çeyrek finale yükselmeyi başardı. Bu durum, Kolombiyalı eski sporcunun ne kadar iyi oynadığını sizlere gösteriyor. Korkusuz, sezgisel ve hızlı: Kötü tekniğine rağmen onu izlemek bir zevktir. Harry Pena ve Blomdahl, Semih Saygıner'i yenmeyi başaran iki sporcu idi. 

Markus Dömer: Dortmund'ta yaşayan Alman asıllı tek bant ve üç bant oyuncusu, New York seyahatinin kısa süre önce hayatını kaybeden babasının hediyesi olduğu gerçeğini gizleyemedi. Yaşça büyük olan sporcu, gençlerin performansından memnun kalmış olmalı: Dömer, Dani Sanchez'i yenerek, toplamda 6 galibiyet, 3 mağlubiyet ve 1.240 ortalama ile grubunu 4. sırada tamamladı. İyi Performans!

Dion Nelin: Tarihteki en yetenekli Danimarkalı sporcu; Dion Nelin. 3 bantın bir meslekten ziyade, bir hobi olduğunu düşünüyor. Buna inanabiliyor musunuz? Bu onun, 3 isteka 25 çekmesi gibi olağandışı şeyler yapmasına engel olmuyor. Şimdi kırk yaşlarında olan altın çocuk, yine de üç bantın komik derecede kolay görünmesini sağlayabiliyor. 

Myung-Woo Cho: Geleceğin dünya şampiyonu, soru işareti? Sadece 21 yaşındaki bu Koreli sporcu, tüm hissi vuruşlara hakim. O zaten tam bir oyuncu. Binlerce saat antrenman, şüphesiz birkaç iyi öğretmen ve dibine kadar yetenek. Myung-Woo Cho, 9 isteka 35, 7 isteka 35 gibi güzel maçlar çıkardı ve tüm dünyada konuşulan mükemmel atışlar sergiledi. Semih, tüm deneyimini ortaya koyarak çocuğu iki kez yendi. Yine de 1.975'lik kayda değer bir turnuva ortalaması sergiledi. Geleceğin dünya şampiyonu, ünlem işareti!

Dani Sanchez: Dani kötü bir turnuva mı oynadı? Tabi ki hayır. Final dörtlüsü arasında yerini aldı ve büyük bir Belçika yük treni ile karşılaştı: yapabileceği bir şey yoktu. Ama İspanyol sporcunun istediği performansı yakalayamadığı için mutsuz olduğunun farkındayım. İş ve bilardo, kolay bir kombinasyon değildir. Hem oyuncu hem de sponsor olan Dani, bilardo dünyasında bir simgedir. UMB/PBA dertleri, çoğumuzdan fazla onun başına dert oldu. 

Semih Saygıner: Semih Saygıner'in kariyerinde tekrar eden bir kısır döngü var: neredeyse kazanıyor. Bilardoya geri döndükten sonra, Dünya Kupası ve Dünya Şampiyonası'nda etkileyici sayıda yarı final ve final oynadı. Eksik olan tek şey, büyük bir turnuva zaferidir. Hiç şüphe yok ki; bunun için güçlü bir oyunu var: her zamankinden daha tutarlı, zihinsel olarak daha güçlü ve hala olağanüstü bir top kontrolüne sahip. Bütün zor işleri başardı. Yakında büyük bir ünvan kazanması için sabırsızlıkla bekliyorum. 

Torbjörn Blomdahl: İsveçli sporcu, iki sezon sıkıntılı sağlık sürecinden sonra, dünyanın ilk 14'ünden düştü. Blankenberge'de geri dönüş yapmışa benziyordu. Jaspers'ı yendi ve yarı finale yükseldi. New York onu bir adım öteye, finale götürdü. Ardından neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama onu sağlıklı ve iyimser görmek, 1.8 oynadığını ve zaman zaman ekstrem atışlar sergilediğini görmek güzel. Yanlış olmasın: Hala herkesi yenebilecek güçte. 

Eddy Merckx:  Dr.Jekyll grup aşamasında pek de iyi oynamadı. Evet, bütün maçlarını kazandı. Fakat bazıları eziyetliydi. 1.607 ortalama fena sayılmaz ama etkileyici değildi. Yine de Jekyll'i tanıyoruz: içten içe gözünü ödüle dikeceğini hepimiz biliyoruz. Forthomme'a karşı çeyrek finalini bu şekilde kazandı: 27 isteka 40-29. Sonra Bay Hyde yarı finale yükseldi. Sanchez'in iki isteka sonunda 11 olmasını umursamadı ve 9 isteka 40 yaparak maçı bitirdi. Bu ona iyi hissettirdi ve Blomdahl'a karşı finalde 18 çekerek 10 istekada maçı bitirdi. 

Merckx bir muammadır. Sezon ortalamasına göre Dick Jaspers ve Frederic Caudron'un baya gerisinde bulunuyor. Kağıt üzerinde bu ikilinin Merckx'e göre 58/42 avantajı görünüyor. Ama bir finalde, ilham kaynağının para olduğunu bile söyleyebilirim. Eddy Merckx, 11 kez Dünya Kupası finalinde oynadı ve bunların 10'unu kazandı. Tarihteki çok az oyuncu, en çok ihtiyaç olduğu durumda iyi performans gösterebilme yeteneğine sahipti. Çok olmadı, daha geçen Pazar, 18 çekerek maçı bitirdiğine şahit olduk. Bence, maç 50 sayı üzerinden oynansaydı, 28 çekip maçı bitirebilirdi. Çünkü bazen Merckx, hiç sayı kaçırmayacakmış gibi görünüyor. 

 

Bert Van Manen'in makale tercümesidir.

Haberler sayfasına geri dön

Yorumlarım

İlk yorumu siz yazın

Yorumunuzu yazın

Yorum yapmak için, üye olmanız veya üye girişi yapmanız gerekiyor

Forgot your password?

Henüz bir hesabınız yok mu?

Forumlara katılmak ve e-bülteni ile haber almak, fotoğraf eklemek, Yorum yazabilmek için şimdiden ücretsiz kaydol.

Ücretsiz üye olduktan sonra, Canlı ve yüksek kaliteli video erişimleri için Premium Pass alabilirsiniz.

KOZOOM’A KATIL