Blomdahl'ın başarılarına yetişmek her zaman kulağa hoş gelen bir fikirdir. O ve Marco Zanetti, en iyi oyunculardandır ve 3 bant dünyasını farklı açılardan görebilirler. Blomdahl uzun yıllar zirvede kaldı ve tarihte yer alan herhangi bir oyuncudan daha fazla Dünya Kupası (44) kazandı. Şimdi dünya sıralamasında ilk 14'teki yerini kaybetti ve geri dönebilmek için çok çalışması gerekiyor. Gerçekçi ve akıllı bir sporcu olan İsveçli bu şampiyon, etrafına baktığında ne görüyor? 

Bert Van Manen: 2017 La Baule'deki Dünya Kupası'ndan bu yana podyuma çıkamadınız. Dünyanın bir numarasını yenmek ve başka büyük galibiyete yakın olmak iyi hissettirmeli. Yoksa Palazon'a kaybettiğin için hayal kırıklığı yüzünden gölgede mi kaldın? 

Blomdahl: Blankenberge'deki işlerin benim için gidişatından gerçekten şikayet edemem. Artık "kolay" kazanmak diye bir şey yok, ama ben oldukça iyi bir tane aldım. Son 32'ye girdim ve bir sayı ile Jaspers'ı yenmeyi başardım. Tabi ki, Palazon'a olan kayıp hayal kırıklığı yarattı, maçı gören herkes bunu anlayabilir. Ama tekrar Pazar günü oynayabildiğim için mutluyum. Pazar günü oynamayalı uzun zaman olmuştu.

BvM: Zor bir kaç yıl geçirdiniz, tıbbi meseleler sizin oyununuzun önüne geçiyor ve oyuna olan odak noktanızı etkiliyordu. Bugünlerde sağlık açısından nasıl hissediyorsunuz?

Blomdahl: Sağlığım son birkaç yılda iyi değildi; Birkaç ameliyat geçirdim ve bir dizi küçük rahatsızlık yaşadım. Eskiden problemsizdim: grip yok, soğuk algınlığı yok, hiçbir şey yok. Şimdi her ay farklı bir şey çıkıyor, şişmiş bir bademcik için, İsveç şampiyonasının hemen ardından hastaneye gitmek zorunda kaldım. Ama bu düzeldi ve şimdi kendimi iyi hissediyorum.

BvM: Bazı oyuncular PBA turuna geçiş yaptı, çoğu gitmedi. Sana inanılmaz bir şekilde sorulmadı bile. Bunun arkasındaki hikaye nedir?

Blomdahl: Bu soruyu PBA'ya veya Bravo&New'e sormanız gerekir. Ben bilemem, sadece spekülasyon yapabilirim. Belki de Zanetti ve ben, PBA çalışanlarına en başta UMB ile çalışmaları gerektiğini söylediğimizdendir. Molinari istekaları ile oynamam buna neden olamaz, çünkü diğer Molinari oyuncuları ile kontrat yapmaya çalıştılar. 

BvM: İlk PBA turnuvasını izlediniz mi? Genel olarak formatta yaptıkları değişiklikler hakkında yorum yapabilir misiniz? Bu başarılı olacak mı?

Blomdahl: İlk PBA etkinliğini hiç izlemedim, ama tabii ki yapılan değişiklikleri biliyorum. Farklı açılış pozisyonları: avantajlı veya dezavantajlı bir açılışa sahip olduklarında, oyuncu ortalamalarını nasıl karşılaştırabilirsiniz? Rakipten bahsetmiyorum, aynı turnuvadaki diğer oyunculardan bahsediyorum. Ancak PBA ile ilgili yapılan konuşma, formata odaklanmamalıdır. Oyuncularla ilgili olmalıdır. Federer içinde olsaydı ve sonraki 20 en iyi oyuncu olmasaydı Wimbledon'u izler miydin? Djokoviç yok, Nadal yok, Zverev yok, Thiem yok, Del Potro yok, Cilic yok. Ve ikinci köklü sporcu belki Gilles Simon. Bu, yılın en büyük tenis etkinliği olmazdı; aptalca olurdu." 

Blomdahl'ın Blankenberge performansı Palazon'un mükemmel savunması ile sona erdi. Foto:Dirk Acx/Kozoom

BvM: Blankenberge'de, bazı oyuncuların 1.800'den fazla ortalama oynadığını ve son 32 bile yapamadığını gördük. Seviye yükselmeye devam ediyor. Sen ve Sánchez dünya sıralamasında kaydınız. İkiniz köklü pozisyonlara geri dönebiliyor musunuz? 

Blomdahl: Dani'yi biliyorsun, iki farklı oyuncu olabilir. Bazen bir şeyden biraz rahatsız olur ve savunmasızca oynar, bazen de mükemmel bir odaklanma ve kazanma isteğiyle ortaya çıktığı zamanlar olur ve o zaman neredeyse durdurulamaz. O maçtaki geri dönüşü yaptığında "kaybetmeyi reddeden" bir ruh haline sahipti, Philipoom'a karşı 23-1 olduğu maçtan bahsediyorum. Böyle oynuyorsa, yapabileceğin hiçbir şey yok. Bana gelince, Blankenberge'den sonra ilk 14'e geri döndüm, ancak Porto'da iyi işler yapmam gerekiyor. Listede arkamdaki birkaç oyuncunun korumak için daha fazla puanı var, bu yüzden düşebilirim. Fakat Caudron ile aynı grupta olacağım ve muhtemelen grubumuzda 2.600 oynayan elemeler olacak. Yani, ilginç ama zor olacak. Ayrıca, Randers'daki Dünya Şampiyonası'na otomatik olarak davet edilen ilk 17'ye girmem gerekiyor. 

2015'ten sonra, Brandenburg'da Avrupa Şampiyonasını ve Bordeaux'da Dünya Şampiyonasını kazandığımda işler değişti. Özellikle sonuncusu yıllardır takip ettiğim bir ünvandı. Hedeflerime ulaşmış gibi hissettim ve belki bundan sonra biraz fazla rahatladım. Kötü zamanlamaydı, çünkü sonraki yıllarda UMB para ödülü arttı ve önemli ek turnuvalar oldu, bu yüzden gerçekten en yüksek formda kalmaya çalışmalıydım. Ama yapmadım ve olayların genel seviyesi çılgınca arttı. Artık içinde bulunduğunuz herhangi bir maçı kaybedebilirsiniz ve rakiplerinizin her biri 15 isteka 40 yapabilir. Bu gerçekten hiç bulunmadığımız bir durum. Eski günlerde, altı - yedi isteka oynadığınızda kazanacağınızı kesin olarak bildiğiniz birkaç raund olabilirdi. O günler bitti.

Yirmi beş yıl önce turnuvalarda, antremanda kazandığımdan daha çok maç kazanıyordum. Sonra eşitlenmeye başladı, aşağı yukarı aynı olmaya başladı. Bu günlerde pratikte düpedüz fakir ya da aşırı üretken olabilirim. Son zamanlarda, Kore'de 5 isteka 40'ı antreman sırasında çektim. Ancak, 1.700'ü aşmak için mücadele ettiğim uzun antremanlarım da oldu. Son zamanlarda Vietnamda yaptığım 1.200 gibi. Tek umduğum şey, işleri biraz halletmek, normale dönmek. Bu bana iyi bir rutine girme şansı verecek ve umarım önemli olan yerlerde iyi oynamaya başlayacağım. 

Bert Van Manen'in makale tercümesidir.