Facebook'taki hobi köşemde bir anket yaptım. Fikir, insanların üç bant oyunlarının hangi yönlerinin zayıf olduğunu düşünmede ve nerede başarısız olduklarını söylemede insanların önünü açtı. Asıl sorum kulağa bu kadar zarif gelmedi, bu yüzden daha kibar olan bu soruyu ortaya attım:

"Mucizevi bir şekilde 3 bant oyununuzun iki yönünü geliştirseniz, hangilerini seçerdiniz?"

Ankete katılanlar 0.300 ila 1.250 arasında ortalamaya sahipler, ancak benim tahminimce, %80'den fazlası 0.500 ila 0.850 arasında ve 40 yaşın üzerinde. Çoğu dünya kupası oyuncusu değil, ama deneyime ve oldukça fazla bilgiye sahip oyuncular. Jaspers ve Caudron dünyasından bakıldığında 0.700 çok etkileyici görünmeyebilir, ancak o seviyelere baktığınızda, çok fazla oyuncu olduğunu görebilirsiniz. 

Resimde gördüğünüz gibi sekiz seçenek bulunuyordu, ve insanlardan en fazla iki kutuyu işaretlemeleri istendi. Birkaç yüz cevap geldi ve sanırım bu gelen cevaplar, bize kendi oyunumuzu NASIL GÖRDÜĞÜMÜZÜN oldukça iyi bir resmini çiziyor. Bu akıllara başka iki soru getiriyor: Kendi oyunumuzun ne olduğunu görüyor muyuz, yoksa çok mutlu olmadığımız şeylere göz mü yumuyoruz? Bu sonuçlardan bazıları beni biraz şaşırttı. Bunun nedeni ise, aşağıdaki ikinci kategori cevabında açıkça görülebilir.

Önce artan sıra ile cevaplara bir göz atalım:

"Mucizevi bir şekilde 3 bant oyununuzun iki yönünü geliştirseniz, hangilerini seçerdiniz?" Yaratıcılık, Kazanmaya oynamak, Atış seçimi, Masa koşullarına uyum, Sistem bilgisi, Duruş ve tutuş, Pozisyona oynamak, Konsantrasyon.

3 oy: Yaratıcılık. Oyunun yaratıcılık yönü listede en arka sırada yer alıyor. Bu da bize hiç rahatsız olmadığımızı gösterir.

4 oy: Kazanmaya oynamak. Yine sorun değil. Kendimizi savaşçı gibi görüyoruz, o uğurda ölmeye hazırız. İrade gücü bizim zayıf noktamız değil. 

12 oy: Atış seçimi. Endişelendiğim kadarıyla, şok edici. Bu, listede en çok oy alan olmasını beklediğim cevap. Neden? Çünkü atış seçimini iyileştirmek, daha yüksek bir ortalamaya ulaşmanın en hızlı ve en etkili yoludur. Ama elbette, insanların neden söylemeye istekli olmadıklarını anlayabilirsiniz: "Yanlış atışı çok sık seçmeseydim, iyi bir oyuncu olabilirdim."

28 oy. Masa koşullarına uyum. Daha yüksek olması gereken bir tane daha. Bir masaya uyum sağlama esnekliği ve bilardo beyni yoksa, oyununuzun kalitesi %10 bile artmaz. Bunu, bir sonraki oylama ile doğrudan ilişkilendirebiliriz. 

28 oy. Sistem bilgisi. Bütün gün ve geceler boyunca sistemleri inceleyebilirsiniz, ancak masa koşullarına uyum sağlayamıyorsanız, ödediğiniz bilardo masrafları boşa gitmiş demektir. 

53 oy. Duruş ve tutuş. Listede üçüncü olan bu özelliği, bir çok kişi geliştirmek gerektiğini düşünüyor. İyi haber: Akıllı telefonu olan bir arkadaşınız varsa, kendi oyununuzu 10-15 dakika kaydetmesini isteyin ve onu izleyin. Sizi mütevazi ve gelişmeye açık yapacak. Kötü haber: Aynı fiziksel hataları yirmi yıldır yapıyorsanız, kötü alışkanlıklardan kurtulmak zor bir görev olabilir. 

74 oy. Pozisyona oynamak. İyi cevap, ancak sistem bilgisi gibi, bu zaten sahip olduğunuz oyun gücü ile doğrudan bağlı. Sezonluk ortalamanız 0.400 ise, tekniğinizi ve çizgileri tanımaya odaklanmanız gerekmektedir. Pozisyona oynamak, daha sonra oyununuzun çok önemli bir parçası olacaktır. 

88 oy. (Kazanan): Konsantrasyon. Bu kendi içimizdeki en kritik olan şeydir. Yoksa zayıflığı itiraf etmenin en kolay şekli olduğunu düşündüğümüz şey, konsantrasyon mu? "Daha iyi odaklanabilseydim, daha iyi bir sezon ortalaması elde edebilirdim." Kulağa havalı geliyor: "Oldukça yetenekliyim ama zihinsel olarak bir o kadar zayıfım. Sadece kazanma isteğim yok." 

Atış seçimi kategorisi ile ilgili son söz: Yaptığınız veya kaçırdığınız her atış hafıza bankanıza giriyor. Dahili sabit diskiniz gibi. Haftalar veya aylar sonra benzer bir pozisyon gelecek ve beyniniz karar vermeye yardımcı olmak için, hafızanızı taramaya başlayacak. Topun neresine, ne kadar falso ile ve hangi hızla. Sürekli yanlış çözümü seçseniz bile, daha da fazla oynayarak ve çözüme yakınlaşarak, ilerleme kaydedebilirsiniz. Ancak bu yavaş bir süreçtir ve bu yatırımın getirisi yavaş olacaktır. 

Atışta daha iyi olmak çok işe yaramaz. Ancak ödüller katlanarak büyür. Şuna bir bakalım: Biri 100 Euro diğeri 1000 Euro olmak üzere, iki tasarruf hesabınız var. İlk hesapta %1 yerine %5 faiz almak güzel, ancak ikinci hesapta %1 yerine %2 elde ederseniz daha fazla kazanırsınız. O atışlar, profesyonellerin vurduğu atışlar, üstlenmeye cesaretin yok mu? Öyle oynayamıyorsun çünkü DAHA ZOR, değil mi? Profesyoneller, bir çözümün başarı oranı konusunda daha keskin bir göze sahipler, ve bazen onlar tarafından oynanan göz kamaştırıcı şeyler, aslında denediklerinizden daha KOLAY. 

Daha iyi bir oyuncu ile konuşun, maçınızın yarım saatini izlemelerini isteyin ve daha sonra kestirdiğiniz üç ya da dört atışınızı sorun. Belki biraz acı verici olacak ama buna değer. Övgü sizi hiçbir yere götürmez. 

Bert VAN MANEN'in orjinal makalesinden tercümedir.