Eğer Hollandalı ya da Belçikalı değilseniz, muhtemelen Ludo Kools ismini bir hafta öncesine kadar duymamışsınızdır. Hayatı, 29 Nisan'da, daha çok Masters olarak bilinen Hollanda 3 bant Ulusal Şampiyonası'nı kazandığında sonsuza dek değişti. Bu oyunun ikonları Burgman, Jaspers ve van Erp, ikinci, üçüncü ve üçüncü olarak bitirdi. Evet, format biraz daha düşük olan oyuncunun lehineydi (10 sayılık setler, 30 saniye vuruş süresi, time-out yok). Evet, rakipleri en iyi performanslarının altında performans gösterdi. Ancak bu, Kools'un nakavt maçlarında inanılmaz bir zihinsel güç, beceriklilik ve cesaret gösterdiği, en azından "profesyoneller" kadar zamanın baskısıyla başa çıktığı ve oyun hakkında kendisine verilmiş olduğundan daha fazla bilgi gösterdiği gerçeğinden hiçbir şey eksiltmiyor. Güçlü uyumu mu? Zor pozisyonlarda bile bu noktaya değinmesi. İyileştirmesi gereken bir yönü var mı? Pozisyona oynaması. 

Kimse, uzmanların ve sahadaki diğer oyuncuların şaşkınlığını, nihai kazanana "saygısızlık" olarak yorumlamamalı. Aksine. Ultra düşük kazanma şansı üzerindeki vurgu aslında övgüdür ve bu şekilde okunmalıdır. 

İhtimalleri ne kadar düşüktü? Bu çok zor bir soru. Keşke, X oynama gücüne sahip A oyuncusunun, Q'ya kadar oynarlarsa Y oynama gücüne sahip B oyuncusuna karşı ne kadar şansa sahip olduğunu hesaplayabilen küçük bir makine olsaydı? Eh, var. Bilgisayarımda tam olarak bu soruları yanıtlayan küçük bir yazılım var. 

Bununla birlikte, grup aşamasında, oyuncuların bir sonraki tura geçme ihtimalleri hakkındaki soruya, yazılım tarafından üretilmiş kurşun-geçirmez bir cevap yok, çünkü içinde bile olmadığınız maçların sonucuna bağlı olarak hareket ediyorsunuz. Bazen, bir galibiyet ve iki mağlubiyet ile grup aşamasından üst tura çıkabilirsiniz, bu durumda grup oyuncularının maç puanları 6-2-2-2 olabilir, ya da iki galibiyet ve bir mağlubiyet ile üst tura çıkamazsınız, bu durumda grup oyuncularının maç puanları 4-4-4-0 olabilir. İstatistik ve oran uzmanı olan bir arkadaşım bunu inceledi ve Kools'un ve grubundaki diğer üç kişinin gerçek ortalamasına göre sıralama şansının en iyi ihtimalle %2 olduğunu söyledi. Ellide bir. Üst tura çıkmaya hak kazanmak için, birden çok kez İKİ galibiyete ihtiyacınız olduğunu hesaba katmalısınız. "Berlicum Cellatı", bunun bir sorun olmadığını kanıtladı: grubundaki en güçlü iki rakibi yendi. 

Kools için Hollanda ligindeki son sezon ortalamasını temel aldım. Rosmalen'de mükemmel bir Grand Prix oynadı (bu onu Masters'a yükseltti), ancak benim tecrübelerime göre, aylar boyunca ve birçok farklı masada oluşan lig ortalamaları, oyun gücünün, herhangi bir hafta sonu turnuvasından daha fazla, daha dürüst bir yansımasıdır. 

Ludo, 2019-2020 sezonunda 0,865 ortalamayla 507'de 439 yaptı. Geçen hafta yaşadığı yüksek basınçlı öğrenme deneyiminin, seviyesini 0,900'ün çok üzerine ve belki de 1.000'e yaklaştıracağının neredeyse garantili olduğunu eklemeliyim. Masters'ı 204'te 200 yaparak bitirdi, yani bu bir gösterge. Bu alıştırmanın amacı için, Kay de Zwart'ı 1.100'e, Dave Christiani ve Barry van Beers'i 1.400 ve üstüne yerleştirdim. Barry kötü bir yıl geçirdi, Dave harika bir yıl, ancak 1.400 ortalamanın Ludo Kools'a göre avantajlarını yeterince iyi yansıttığını düşünüyorum. Eğer biri Christiani'nin Hollanda ligindeki 1.800'lük sıra dışı ortalamasının, kullanılması gereken sayı olduğunu düşünüyorsa, buna saygı duyuyorum. Ancak son analizde, Kools için sadece DÜŞÜK oranlar üretecektir. 

Ve sonra nakavt aşaması vardı. Bu maçların "mesafesi", hataya yer olmayan 10 sayı idi. Setler sadece bir dizi küçük maçlar, değil mi? Van Beers'a karşı, Kool'un 10 sayılık bir sette %22.90 kazanma şansı vardı ve üç set toplamında bu oran %8.26'ydı. Van Erp'e (1.500) karşı, Kools'un set kazanma şansı %19.99 ve üç set kazanma şansı %5.78 idi. Burgman'a karşı, Kools'un set kazanma şansı %24.54 ve üç set alma şansı % 9.87 idi. (Eskiden 1.500 için iyi olduğunu çok iyi bilerek, Burgman'ı 1.350'ye koydum. Raimond hala zorlu ve taktik bir usta, ancak ortalaması düşüyor). 

Bunları birleştirirseniz bu sayılar ne anlama geliyor? Kools'a % 8.26 x %5.78 x %9.87 veya %0.047 verdik, bu da %1'in 1/20'sinin biraz altında ihtimale denk gelir (ondalık basamaklarla mücadele eden herhangi biriniz için) ya da 1 ihtimal yaklaşık 2120'de şampiyonluğu kazanma şansı demektir, ilkinde nakavt yoldaydı. Ya bunu, ilk başta nakavtlara ulaşma şansı ile birleştirirseniz? 2120 x 50'de 1'e denk gelirdi = 106.000'de 1 ihtimal.

Birkaç yıl önce, TV yorumumda, Leicester City'nin Premier Lig şampiyonluğuna atıfta bulundum. Bahisçiler, sezon başında bahis yaptığınız her pound için, size 5000 pound ödeyeceklerdi. Yani bilardo mucizemiz Kools masalı, Leicester'ınkinden yaklaşık yirmi kat daha inanılmaz. Bu oyuncuların başlangıç ​​ortalamalarının üçüncü veya hatta ikinci ondalık basamaklarını tartışabiliriz ve eminim bazı insanlar biraz farklı seçilebileceklerini veya seçilmeleri gerektiğini düşünecekler. Ancak bu, olasılıkların özünü değiştirmeyecek. Rakamlar neredeyse astronomikti, sporumuzda hiç duyulmamışlardı. 

Berlicum mucizesine kapsamlı ve sağlam bir açıklama getirebilir miyim? Hayır. 

En azından bir deneyebilir miyim ve bana göre Kools'un son iki günde sansasyonel galibiyetlerine katkıda bulunan bir yönünden bahsedebilir miyim? Evet. 

Yendiği tüm bu tecrübeli, kaliteli oyuncular bulundukları yerlerini kaybetmişlerdi. Kafaları karışmıştı. Format, normal düşünce süreçlerinin bir kısmını elinden aldı. Kazanmak için muazzam bir baskı hissettiler, çünkü çok büyük favorilerdi. Bu iki faktör birleşti, her zamanki, güvenilir taktik oyunlarını alt üst etti. Ne zaman saldırılır, ne zaman savunma yapılır? Bu, "rakibi küçümsemek" ile aynı şey değildir. Eminim yapmadılar. Ancak kritik anlardaki seçimler söz konusu olduğunda, birkaç kez yanlış olanı seçtiler. Kools'un BÜYÜK bir psikolojik avantajı vardı. Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu. 

İşte sizin için birkaç bilardo "mucizesi": 

5 - Riujji Umeda; Blomdahl, Merckx, Caudron, Sánchez, Zanetti ve Jaspers'ın da bulunduğu bir arenada, 2007 yılında dünya şampiyonluğunu kazandı. 

4 - Avelino Rico 1986'da dünya şampiyonluğunu kazandı, 15 sayılık bir seri ile Ceulemans'ı yarı finalde yendikten sonra, finalde Blomdahl'ı mağlup etti. 

3 - Caudron, Zanetti'ye karşı oynadığı 40 sayılık bir maçta 28 sayılık seri yaparak dünya rekoru kırdı, ama maçı kazanamadı. 

2 - Caudron, 50 sayılık bir maçta, çivi kadar sert olan Jaspers'a 44-7 fark attı ve maçı 50-47 kazandı. 

1 - Ludo Kools. Bir mil ile.